Kedilerde kaygı basit bir şey gibi görünse de önemlidir. Kedilerde belirtilerin şiddetli olması nedeniyle kaygıyı anlamak kolaydır.
Kediler ve insanlar aslında birbirine çok benzer. “Maymunlardan geldik” derlerken aslında kedilerden gelmiş olabiliriz 😺 Mevcut hastalıkları kedilerle paylaşıyoruz ve yaşadığımız semptomlar bile birbirine çok benziyor. Örneğin bazı kişiler belirli nedenlerden dolayı kaygı yaşayabilir. Benzer şekilde kedilerde de kaygı ortaya çıkabilir ve bunu açıkça gösterirler. Kedilerde kaygı hakkında bilmeniz gereken her şeyi anlattık.
Kedilerde Anksiyete
Kedilerde Anksiyete Bozukluğu Nedir?
Anksiyete insanlarda olduğu gibi kedilerde de görülebilmektedir. Kaygı: Kaygı, kaygı, panik, korku, olaylardan kolayca etkilenme, davranış sorunları, davranışlarda değişiklik, eskisi gibi davranamama veya kendini güvende hissetmeme anlamına gelir. “Kedilerde de anksiyete görülür mü canım?” Öyle demeyin, kaygı aslında kedilerde de ortaya çıkabiliyor. Hatta yapılan araştırmalar ev kedilerinde kaygı oranının sokak kedilerine göre daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Kedilerde kaygının temeli aslında yaşanan olumsuz durumlar ve bunlardan kaynaklanan korkulardır. Yani şöyle düşünebiliriz: Nasıl ki biz insanlar olumsuz bir olayı yaşadığımızda travma yaşıyoruz ve bunu her hatırladığımızda kaygı yaşıyoruz, kediler için de aynı durum geçerli. Kediler herhangi bir olay yaşadıklarında çok etkilenirler ve sahipleri fark etmese bile kaygı çoktan başlamıştır.
Anksiyetenin başlangıç ve şiddet dereceleri vardır. Yeni kaygı yaşayan kediler günlük yaşamlarına daha az oranda devam edebilirken, şiddetli kaygı yaşayan kediler yoğun olumsuz tutumlar sergilerler. Burada en önemli şey kedileri günlük olarak gözlemlemektir. Kedilerin rutininde bir değişiklik varsa mutlaka dikkate alınmalıdır.
Kedilerde Kaygıya Ne Sebep Olur?
Tüylü dostlarımızda çeşitli nedenlerden dolayı kaygı oluşabilmektedir. Önemli olan kaygının ortaya çıkması değil, neden ve hangi olaylar nedeniyle ortaya çıktığıdır. Her kedinin karakteri farklı olduğundan etkilenme oranları aynı değildir. Genel olarak kedilerde kaygı şu nedenlerle ortaya çıkabilir:
Sahiplerden Ayrılmak
Kedilerde kaygının en büyük nedenlerinden biri sahiplerinden uzakta olmaktır. Kediler sahiplerini umursamıyormuş gibi davransalar da aslında onları çok severler. Sahipleri okula ya da işe giderken bile masum bakışlarıyla geride kalıyorlar. Sahiplerinin akşam döneceğini ve onlarsız da günlük rutinlerine devam edebileceklerini bildiklerinde kendilerini çok rahat hissederler.
Tam tersi eğer sahipleri uzun süre eve gelmezlerse ya da kediler başka insanlarla birlikte kalmaya zorlanırsa çok strese girerler. Sahiplerini göremedikleri zaman kaygı, panik ve korku üçlüsünü çok yoğun hissettikleri için davranışları bir anda değişebilir. Aslında kaygı şu anda başlangıç seviyesindedir ve zamanla ciddi seviyelere doğru ilerlemektedir.
Kedilerde Kaygı Nedir?
Dışarı Çıkmak
Pek çok tüylü dostumuz sokak hayatından kaçıp sıcak evlere girse de maalesef belli sebeplerden dolayı dışarı atılıyor. Dışarıya atılan kediler genel olarak cins kediler olduğundan sokaklarda cins kedilerle karşılaşma ihtimali oldukça yüksektir. Yaşadıkları sevgi dolu dünyadan koptukları için büyük bir depresyona girerler ve şiddetli kaygılar ortaya çıkabilir.
Dışarıdaki bazı kedilerin çok ürkek olduklarını, panik bakışlarla, korkmuş gibi oraya buraya koşturduklarını görüyoruz. Hatta vücutlarında kaygı olduğu için bunu çevreye gösterirler ve yalnız kalmak için herkesten kaçmaya çalışırlar. Bir kedi sahiplenildikten sonra asla dışarı atılmamalıdır! Bu onların psikolojilerini ciddi anlamda bozar ve korku nedeniyle benlik duygularını kaybedebilirler.
Fiziksel ve Psikolojik Şiddet
Kediler çok yaramaz, hareketli ve hareketli oldukları için bazı yaramazlıklara bulaşabilirler. Sahiplerinin sözünü dinlemeyebilir, yasak olan şeyleri yapmayabilir, yememeleri gereken yiyecekleri yemeyebilirler. Bu süre zarfında sakin kalmalı ve kızgın olduğunuzu alçak bir ses tonuyla belli etmelisiniz. Kedinin üzerine basılmamalı, yüksek sesle bağırılmamalı, cezalandırılmamalı, asla fiziksel şiddet uygulanmamalıdır.
Bunlar kedilere ciddi zararlar verir ve kendilerini büyük bir stres altında hisseder, rutin yaşamlarını kaygı içinde sürdürürler. Eskisi gibi olamıyorlar, sahiplerinden kaçıyorlar, kendilerini yere atıp savunma pozisyonu alıyorlar vs. Bunlar şu şekilde değişiyor. Bütün bunların kaygıdan kaynaklandığı bilinmeli ve bu tür davranışlardan kaçınılmalıdır.
Farklı Bir Eve Taşınmak
Kediler değişimden nefret eder! Evin belirli yerlerine kendi kokularını bıraktıkları için yeni evlerine gittiklerinde kokularını algılayamadıklarında kendilerini hiç güvende hissetmezler. Sürekli bir panik halindedirler ve sahiplerine endişeyle yaklaşırlar. Yeni evlerinde günlük rutinlerini hiçbir zaman eski evlerindeki gibi yapmazlar, hatta odaları gezmek yerine bir köşede oturarak saklanmayı bile tercih ederler.
Hal böyle olunca bir süre sonra davranış bozuklukları ortaya çıkmaya başlıyor, bu da aslında kaygının başlangıcı anlamına geliyor. Sahipleri kedilerinin hasta olduğunu düşünüyor, veterinere götürüyor ve birkaç test yapıldıktan sonra herhangi bir hastalıklarının olmadığı ortaya çıkıyor. Hatta bilmedikleri bir eve gittikleri için çok korktular ve kaygı oluştu.
Kedilerde Anksiyete Belirtileri
Eve Evcil Hayvan Getirmek
Kediler aslında kıskanç yaratıklardır, her ne kadar bunu pek belli etmeseler de. Eşyalarını kimseyle paylaşmak bile istemezler ve çok tepki gösterirler. Özellikle eve yeni bir evcil hayvan geldiğinde bu duruma alışmak yerine aşırı derecede strese girer ve paniğe kapılırlar. Sahiplerinin yeni yaratığa daha fazla ilgi göstereceğinden ve onu daha çok seveceğinden endişeleniyorlar.
Eğer hassas bir kediniz varsa ve evinize yeni bir canlı almışsanız arkadaşınızın kaygı yaşaması muhtemeldir. Böyle bir durumun yaşanmaması için yeni bir evcil hayvan sahiplenmeden önce birbirleriyle koku alışverişi yapılmalı ve yavaş yavaş tanıştırılmalıdır. Aksi takdirde kaygı oluşabilir ve kediniz zor durumda kalabilir.
Kedilerde Anksiyete Belirtileri
Kedilerin yukarıda sıraladığımız sebeplerden dolayı kaygı yaşadıklarını biliyoruz. Her kedinin yaşadığı olaylar farklı olduğundan kaygıyı da farklı gösterebilir. Çoğu zaman, kedilerde kaygı ortaya çıktığında aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar:
İştahsızlık, Hiç yemek yememe, Düşünülmeyecek yerlere saklanma, Ölü gibi yatıp deyim yerindeyse hareket etmeme, Tutulmak istememe, Sahiplerini görünce kaçma, Kendilerini temizlememe, Aniden saldırganlaşırlar, Kediler strese girince sindirim sistemleri etkilendiği için hastalanabilirler, Top şeklinde ve sert olurlar, Titremeler görülebilir, Aniden kendilerini yere atarlar ve sanki bir şey varmış gibi gözlerini hızla kırpıştırırlar. olmak üzere, tüyleri yoğun stres nedeniyle. Tuvalet klozetlerine dışkılamak yerine istedikleri yere dışkılama yapabilirler. Gözbebekleri aniden büyür ve kulakları yana doğru düşebilir. Acı çekiyormuş gibi miyavlayabilirler. Tam tersine hiç ses çıkarmadan bir köşede oturabilirler. Oyuncaklarıyla asla oynamazlar. Eski sevinçleri kaybolacağı için uyuşuk hale gelirler.
Eğer kedinizde bu belirtilerin birkaçını görüyorsanız mutlaka kaygıdan şüphelenmeli ve bir veteriner hekime başvurmalısınız. Veteriner hekim kedinizin yaşadığı durumları sorgulayacak ve kaygının nedenini teşhis edecektir. Daha sonra en uygun tedaviye başlayacak ve kedinizi bu sorundan kurtaracaktır.
Kedilerde Anksiyete Tedavisi
Kedilerde Anksiyete Nasıl Tedavi Edilir?
Kedinizde anksiyete olduğu tespit edilirse düzeyine göre ilaç tedavisine başlanır. Korkmaya gerek yok çünkü ilaçların yan etkileri az ve oldukça basit ilaçlar. İlaçların hemen etkisini göstermesini beklemek yanlış olur. Her kedinin vücudu farklıdır ancak genellikle ilaçlar 7-10 gün içerisinde etkisini göstermeye başlar. Kullanılan ilaçlar kaygıyı, endişeyi, korkuyu ve paniği azaltacaktır.
Veteriner hekiminiz size ne yapmanız gerektiğini detaylı bir şekilde anlatacaktır ancak kullanılan ilaçların yanı sıra evde güvenli ve sevgi dolu bir ortam yaratılmalıdır. Örneğin kediniz evde bir şeyden korkuyorsa ya da herhangi bir nedenle tedirgin davranıyorsa tam tersini yaparak onu sakinleştirebilirsiniz.
Korktuğunda ya da kaçtığında en sevdiği yemeği vererek onu sakinleştirebilir ya da en sevdiği oyuncağını ona doğru fırlatarak biraz hareket etmesini sağlayabilirsiniz. Ona doğru şefkatle yaklaşmalı ve güvenle temasa geçmelisiniz. Bu sayede hem kaygıyı gidermiş olursunuz hem de sakinleştirirsiniz.